Masallar yazacaktım, gelecek nesillere. Ama, önce ben yaşayacaktım,
o masalları.
Pembe kanatlarım olacaktı, gökyüzünü, bir başından, diger başına kadar, kaplayacaktı.
Dans edecektim, yağmur da. Rüzgar arkadaşım olacaktı, gökyüzüne doğru uçacaktım.
Bir deniz kızı olacaktım, derin mavi de kaybolacak,
bir liman bulup, orada dinlenecektim.
Yemyeşil ormanlar da, periler etrafım da şarkılar söyleyecekti.
Buz gibi pınarlardan, sular içecektim. Bazen bir çoban kızı olup, Dağlarda koyunlar, otlatacaktım.
Kurtlar sofrasına yem etmeyecektim, kuzularımı.
Masallar yazacaktım gelecek nesillere. Önce ben yaşayacaktım, o masalları.
Kırmızı pabuçları seven, saçları civciv sarısı,
küçük kız. Tek ihtiyacım olan bir kalem ve bir defterdi.
Tam yazacakken, uyandırıldım.!!!
Ben;
Bunca yıl iki alem arasın da, kalan. Masallar yazmak istediğim de, uyandırılan.
bir yanı serseri mayın, bir yanı dağların kuzusu,
garip bir Nurhayat’tım.
Nurhayat Volkan