Mobbing ve Psikolojik Şiddetin Önlenmesi İçin Yapılması Gereken Adımlar
Nurhayat Volkan/Almanya
Sayın Yetkililer,
Ülkemizde son dönemde artan mobbing vakaları, toplumsal huzuru ciddi şekilde tehdit etmekte ve bireylerin ruh sağlığını zedelemektedir. Mobbing, sadece iş yerlerinde değil, kamu hizmeti veren sektörlerde de gözlemlenmektedir. Mobbing mağdurları, yıllarca süren bu baskılarla birlikte psikolojik olarak tükenmekte, bu da kimi zaman intiharlarla sonuçlanmaktadır. Bu durum, toplumu travmalara sürükleyerek derin bir huzursuzluk yaratmaktadır.
Albert Einstein’ın dediği gibi, “Toplumun en büyük zenginliği, bireylerinin ruh sağlığıdır.” İşte bu nedenle, bir toplumun gücü, bireylerinin sağlıklı olmasına dayanır. Mobbing, yalnızca bireyleri değil, tüm toplumu etkileyen bir sorundur ve bu soruna duyarsız kalmak, geleceğimize zarar vermek demektir.
Egoist ve sorumluluk bilinci eksik yöneticilerin üst düzey görevlere getirilmesi, mobbingin temel sebeplerindendir. Bir yönetici, yalnızca liyakat ve adaletle değil, aynı zamanda insan haklarına saygı göstererek ve çalışanlarının ruh sağlığını koruyarak başarılı olabilir. “Güçlü olanın haklı olduğu” anlayışı ise mobbingin yayılmasını kolaylaştırmaktadır. Toplum olarak, bu yanlış anlayışı terk etmemiz ve insan haklarına dayalı bir yönetim anlayışını benimsememiz gerekmektedir.
Toplumsal huzurun sağlanabilmesi ve mobbingin önlenebilmesi için aşağıdaki çözüm önerilerini sunuyorum:
- Mobbing Bilinçlendirme ve Eğitim Programları: Kurumlar, yöneticilere ve çalışanlara mobbingin tanımını, etkilerini ve nasıl önleneceğini anlatan eğitimler sunmalıdır. Bu eğitimler, empatiyi ve sağlıklı iletişimi teşvik etmelidir. Ayrıca, yöneticilere ruh sağlığı konusunda duyarlılık kazandıracak rehberlik programları oluşturulmalıdır.
- Sağlıklı İletişim ve Takım Çalışması: Çalışma ortamlarında sağlıklı iletişim kurma becerileri desteklenmeli, çalışanlar arasındaki dayanışma güçlendirilmelidir. “Birlikten kuvvet doğar” diyerek, ekip çalışması anlayışının yaygınlaşması sağlanmalıdır.
- Bağımsız ve Güvenli Şikayet Mekanizmaları: Mobbing mağdurlarının güvenle başvurabileceği bağımsız bir şikayet ve denetim mekanizması oluşturulmalıdır. Bu sistem, mağdurların korkusuzca haklarını arayabileceği bir ortam sağlamalıdır. Aynı zamanda, mağdurları koruyan gizlilik prosedürleri hayata geçirilmelidir.
- Liderlik ve Yönetim Anlayışının Geliştirilmesi: Liderlerin yalnızca verimlilik değil, çalışanlarının moral ve motivasyonunu da gözeten bir yönetim anlayışını benimsemeleri gerekmektedir. “Gerçek liderler, güçleriyle değil, insanları iyileştirme ve geliştirme yetenekleriyle tanınır.” Bu anlayışa dayalı bir liderlik modeli, mobbingin önüne geçmede etkin olacaktır.
- Psikolojik Destek ve Danışmanlık Hizmetleri: Çalışanlara psikolojik destek sunulması için şirketler, ruh sağlığı uzmanlarıyla işbirliği yapmalıdır. Ayrıca, çalışanlar için rahatça erişilebilen danışmanlık hizmetleri sunulmalıdır.
Mobbing, yalnızca kurumsal alanda değil, toplumsal düzeyde de bir sorundur. Mobbingin önlenmesi, toplumun sağlıklı ve güçlü bir yapıya kavuşması için kritik öneme sahiptir. Toplumun sağlıklı olabilmesi için bireylerin ruh sağlığına özen gösterilmesi, adaletli yönetim anlayışının benimsenmesi gerekmektedir.
Avrupa Birliği’nde Mobbing ve Psikolojik Şiddetle İlgili Düzenlemeler:
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHM): 1950 yılında kabul edilen bu sözleşme, bireylerin iş yerinde ayrımcılığa, insan onuruna aykırı muameleye ve özgürlük kısıtlamalarına karşı korunmalarını sağlar.
- İşyerinde Psikolojik Şiddetle Mücadele: Avrupa Sosyal Şartı’nın 26. Maddesi, iş yerinde psikolojik şiddet ve mobbingin engellenmesi için gerekli önlemlerin alınmasını şart koşmaktadır.
- Dijital Çağda Mobbing: Dijital ortamlarda iş yerinde mobbing ve siber zorbalık da dikkate alınmalı, Avrupa’da bu konuda özel yasalar geliştirilmektedir.
Türkiye’deki Anayasaya Göre Mobbingle Mücadele:
- Türk Anayasası, Madde 17 (Kişinin Dokunulmazlığı, Şahsiyet Hakkı ve Mülkiyet Hakkı): Mobbing, kişisel hakların ihlali anlamına gelmektedir ve Anayasaya göre kişinin dokunulmazlık hakkı korunmaktadır. Her bireyin iş yerinde onur ve haysiyetine saygı gösterilmelidir.
- İş Kanunu, Madde 5 (Ayrımcılık Yasağı): Mobbing, bir tür ayrımcılık olup, işverenin çalışanlarını cinsiyet, ırk, etnik köken gibi unsurlardan dolayı ayrım yaparak bu tür uygulamalara son vermesi gerekir.
- İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu: İşyerinde çalışanların ruh sağlığını tehdit eden her türlü olumsuz durumun engellenmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Sonuç olarak, mobbingin önlenmesi sadece yasalarla değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumlulukla da ilgilidir. Her bireyin, bir toplumun sağlıklı yapısının bir parçası olarak değerli olduğu bilinciyle hareket edilmesi, hem çalışanların hem de yöneticilerin sorumluluğudur.
Unutulmamalıdır ki, bir toplum ne kadar sağlıklı ve huzurlu olursa, o toplumun bireyleri de o kadar güçlü ve mutlu olur. Bu nedenle, mobbingle mücadele konusunda alınacak her adım, sadece bireyleri değil, toplumu da güçlendirecektir.
Saygılarımla,
Nurhayat Volkan