Vicdansız bir Millet çökmeye mahkûmdur!
Video Görüntü Kaynak: https://www.instagram.com/kizilcahamamcanlari?igsh=c29kNjRlcTd1anNi
https://www.instagram.com/pativista?igsh=eGlpajhkNWd6eHA2
Vicdansızlıkla Yüzleşmek: Hayvan Katliamları ve Toplumsal Çöküş
Kızılcahamam… Bir anne köpek silahla öldürüldü, yavruları aç ve sahipsiz kaldı. Ama asıl dehşet verici olan, bunun sadece bireysel bir vahşet olmaması. Belediyesi, siyaseti, halkı… Sanki sıraya girmişler hayvanları yok etmek için. Organize kötülük, organize olmayan iyiliği ezmiş.
Artık itiraf etmeliyiz: Türk milletinin büyük çoğunluğu vicdansızlaşmış durumda. Merhamet, empati, insanlık… Yerini umursamazlık, bencillik ve soğuk bir kayıtsızlığa bırakmış. İnsanlığın en basit değerleri, göz göre göre çiğneniyor.
Hiçbir hayvan durup dururken saldırmaz. Onları bu hâle getiren biziz; ihmalimiz, şiddetimiz ve merhametsizliğimiz.
Tarih de sessiz değil. Osmanlı’nın son döneminde İstanbul’un sokak köpekleri “sorun” olarak görülmüştü. 1910’da on binlerce köpek Marmara’daki Sivriada’ya sürgün edildi. Açlık ve susuzluk içinde öldüler. Halk adayı “Hayırsız Ada” olarak adlandırdı. Bugün yaşananlar, tarihin aynı kara lekesini tekrar ediyor.
Bu ülke, hayvanları öldüren bir millet olmaya devam ederse, çökmeye mahkûmdur.
Vicdansız toplumlar önce vicdanını kaybeder, sonra insanlığını, ardından geleceğini.
Kızılcahamam, Hayırsız Ada… Sadece olaylar değil, bir uyarıdır.
İyilik organize olmasa bile, vicdanımızı kaybetmemeliyiz. Gözümüzü açmalı, merhameti hatırlamalıyız.
Yoksa tarih bizi affetmeyecek.