Friedrichshafen: Kalpleri Isıtan Büyülü Aşk Şehri
Friedrichshafen’de kış bir mevsim değil, ışıklardan örülmüş büyülü bir aşk masalıdır; gölün sessizliğinde ısınan kalplerin her gece yeniden yazdığı bir şiir

Haber: Nurhayat Volkan/ALMANYA
Noel pazarlarının ışıkları, gökyüzünden dökülen minik yıldızlar gibi şehrin her köşesinde titreşir. Balkonlar, pencereler adeta elmaslarla işlenmiş bir kolye gibi parlar.
Ve Alplere ilk kar düşmüştür artık… Friedrichshafen, büyülü bir gölün kıyısında, ışıklardan dokunmuş gizli bir aşk şehrine dönüşür.
Turizm cennetidir burası;
Her milletten insanın birbirine saygıyla, sevgiyle karıştığı bir huzur mozaiği.
Geceleri göl kıyıları gençlerin kahkahalarıyla titrer, sevgililer el ele sessizliğin şarkısını dinler.
Hava soğuktur, evet… ama kalpler ısınmıştır.
Gece yarısı eve döndüğünde, dışarıda usul usul yanan laternalar… içeride tarçınlı sıcak sütün kokusu… masada yanan mumların titrek ışığı… fonda hafif bir jazz melodisi… Ve tüm şehir, kendiliğinden ilahi bir sessizliğe bürünür.
Bu sessizlik boşluk değil; huzurun en saf halidir. Her gece böyle burada. Her gece başka bir şiir.
Gündüz…
Göl kıyısında yürüyen insanlar, birbirine tebessümle selam veren yabancılar… kafe kapılarından sızan hafif müzik… gemilerin geçerken gölde bıraktığı dalga desenleri… karla taçlanmış Alpler tam karşında. Heidi’nin köyü orada bir yerde — sanki birazdan “heyyooo” diye seslenecekmiş gibi.
Çocukluk hayalimdi böyle bir şehir.
Şimdi ben buradayım. Ben ve Friedrichshafen.
Çiçeklerle süslenmiş sokaklar, orman patikaları, göl kenarında kuşlarla paylaşılan masalsı yollar… kuğuların süzüldüğü, martıların serbestçe dans ettiği, hatta kendini ördek sanan güvercinlerin bile özgürce var olduğu bir dünya…
Ve bu şehir sadece yaşanmaz… Sevilir.