Trend

Parayı Alıp İşini Yapmayanlar: Toplumu Çürüten Sessiz Suçlular

ADALET, ÖNCE İNSANIN KENDİ İÇİN DE BAŞLAMALI!

İşin Hakkını Vermeyenler Ülkeyi Nasıl Çürütüyor?

Bir toplum düşünün; herkes işini hakkıyla yapıyor, meslek ahlakına sahip, verdiği sözün arkasında duruyor. Böyle bir toplumda haksızlık olur mu? İnsanlar birbirine güvenmez mi? Adalet gerçekten yerini bulmaz mı?

Şimdi de bir başka toplum düşünün; avukat, parasını alıp müvekkilini yüzüstü bırakıyor, doktor hastasına ilgisiz, esnaf bozuk mal satıyor, usta işini yarım yamalak yapıyor. İşini kötü yapan herkes, zincirin bir halkası gibi adaleti, güveni ve dürüstlüğü kırıyor. Peki, böyle bir toplumda ne olur? İnsanlar artık kimseye güvenemez, hakkını ararken bile şüphe duyar, “Nasıl olsa paramı alıp beni yarı yolda bırakacak” diye düşünür. İşte biz tam da böyle bir noktadayız.

Meslek ahlakı olmayan bir toplum, adaletsizliğin ve haksız kazancın pençesinde yok olmaya mahkûmdur. Bir insan işini doğru yapmadığında, bunun bedelini sadece o kişi değil, tüm toplum öder. Çünkü güven duygusu kaybolduğunda, herkes birbirine şüpheyle bakmaya başlar. Bir avukat müvekkilini dinlemezse, hukuk dili susar. Hukuk dili susarsa, adalet sağır kalır.

Burada asıl soru şu: Parayı aldığında iş bitmiş mi sayılır, yoksa asıl o zaman mı başlar?

Gerçek meslek erbabı, ücretini aldığı anda değil, işini hakkıyla tamamladığında görevini yerine getirmiş olur. Ama biz ne yapıyoruz? Birçoğumuz, parayı alır almaz işin bittiğini sanıyor. Oysa işin hakkını vermek, emeğe sadık kalmak, aldığı parayı helal ettirmek gerçek başarının anahtarıdır.

Bu sistemin içinde çürüyen, “Bana ne, ben paramı aldım” diyen herkes, adaletin ve güvenin altını oyan bir çekiç gibi. İşte bu yüzden, bu düzenin değişmesini isteyen herkes, önce kendine şunu sormalı: “Ben işimi gerçekten hakkıyla yapıyor muyum?”

Bu yazıyı okuyan herkesin kendine şu soruyu sormasını istiyorum:

“Bugüne kadar kaç kez işini eksik yapan birine karşı sustun? Kaç kez ‘Boş ver’ dedin? Kaç kez bir başkasının hakkını yendiğini gördüğünde gözünü kapattın?”

Çünkü bu çürümenin durmasını istiyorsak, önce susmaktan vazgeçmeliyiz.

Nurhayat Volkan

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Translate »