Zaferin ve Azmin Adı: “Mustafa Kemal Atatürk”


Bir Ulusun Küllerinden Doğan Umudu:

Mustafa Kemal Atatürk

Bazı insanlar vardır; adları bir milletin kaderiyle birlikte anılır, nefesleri halklarının özgürlüğüne karışır. İşte Mustafa Kemal Atatürk, böyle bir liderdi. Yalnızca bir komutan değil, bir milletin uyanışına önderlik etmiş, zorluklar karşısında eğilmeyen bir direnişin simgesiydi.

Yıl 1919… Anadolu toz duman içinde, yorgun, yoksul ve çaresiz. İşgal altındaki vatan toprakları umutsuzluğun gölgesinde. Ama Samsun’dan bir ışık doğdu. O ışık, bir milletin yeniden ayağa kalkma iradesiydi. Mustafa Kemal’in kararlı bakışlarında, “Ya istiklal ya ölüm!” haykırışıyla vücut bulan bir özgürlük tutkusu vardı.

Atatürk’ün azmi, sadece savaş meydanlarında değil; kalemle, fikirle, eğitimle, inkılaplarla sürdü. Cumhuriyeti kurduğunda söylediği söz hâlâ kulaklarımızda yankılanıyor: “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” O, bir tahtı değil; halkının onurunu, bir sultayı değil; milletin iradesini taçlandırdı.

Cephelerde yedi düvele karşı mücadele verdi. Sakarya’da “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” diyerek direnişi büyüttü. Dumlupınar’da, Türk milletinin boynuna vurulmak istenen esaret zincirlerini kırdı. Onun liderliğinde kazanılan zafer, yalnızca askeri değil, aynı zamanda bir halkın yeniden dirilişiydi.

Atatürk; kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan, eğitimi herkesin hakkı gören, çağdaşlık yolunda kararlılıkla yürüyen bir devletin mimarıydı. O, geçmişe saygı duyarak geleceği inşa etti. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,” diyerek aklın ve bilimin yolunu işaret etti.

Bugün hâlâ her aklımıza geldiğin de, yüreğimizde aşk, mutluluk, sevgi hissediyorsak, bu onun bize bıraktığı büyük mirasın, eşsiz sevginin ve sonsuz minnetin bir göstergesidir. Atatürk, sadece bir lider değil; bir ilham, bir umut, bir milletin kalbinde daima yaşayacak bir ışık oldu.

O’nun mirası; özgürlük, eşitlik, adalet ve çağdaşlık yolunda yürüyen bir Türkiye’dir. Ve bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin daimi neferleriyiz.

“Türkiye Cumhuriyeti’ne gönülden bağlıyız; ömrümüz yettikçe bu vatan için emek vermeye, doğruluğun, adaletin ve halkın sesi olmaya hazırız. Biz bu toprağın yılmaz neferleri, halkın vicdanı, hakikatin iz sürücüleriyiz.”

Ne mutlu Türküm diyene!

Nurhayat Volkan/Almanya

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Translate »