BABASIZ KIZLAR İPSİZ UÇURTMALAR GİBİDİR..

Elif Torlak Şenoğlu

BABASIZ KIZLAR İPSİZ UÇURTMALAR GİBİDİR…

3 yıl önce bugün, eşim şirket toplantısı için gittiği Bolu da bir otelde, kalıyordu. Büyük oğlum da kulüple Sapanca ya kampa gitmişti. O gece iki oğlumla Ankara da yalnızdık.

Bir kaç gün önce yoğun bakımdan çıkıp normal odada hızla iyileşen babamın fenalaştığı ve tekrar yoğun bakıma aldıkları haberi geldi. Çok üzüldüm ama içimde hep bir umut vardı, daha önce de defalarca yoğun bakıma girip çıkmıştı.

Sabah, Sakarya’ya babama gidecektim ve ben gidene kadar babamı yoğun bakımdan çıkarıp normal odaya alırlar diye düşünerek da olsa biraz yüreğim tutmuş.

Bir an telefon çaldı eyvah dedim, yerimden doğruldum, korkarak açtım telofonu daha Alo demeden. “Abla artık babamız yok “dedi kardeşim ağlayarak, o an dondum kaldım telefonu sessizce kapattım, uyuyan çocuklarıma baktım sessizce başka odaya geçtim, ağlayamadım, ağlamamalıydım çünkü ağlarsam fenalaşabilirdim evde kimse de yoktu, çocuklarım korkup uyanırlardı onlara dedeniz öldü nasıl derdim, kendime bile henüz diyemiyorken…

Öylece boş, boş, baktım dondum kaldım kilitlendim resmen, içimde derin bir boşluk oluştu, babamın ruhu o an bedeninden ayrılıyordu ve ben bunu çok acı bir şekilde hissettim.

Peki şimdi ne yapacaktım, Ankaradan Sakaryaya gece gece nasıl gidecektim…Alt komşumu arkadaşımı aradım, babam öldü dedim ilk defa birine.

Kendimi çok garip hissettim kimsesiz gibi bomboş…

Sonra eşimi aradım, araçla şoför gönderdi eve. Çocukları uyandırdım ama onlara yine diyemedim dedeniz öldü diye, çok hastaymış ondan gidiyoruz dedim. Gittik önce eşimi aldık kaldığı otelden sonra Sakaryaya doğru yola çıktık. O gece öyle kötüydü ki hava, bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu, sanki gökyüzü bile babama ağlıyordu.

Ama ben yol boyunca bile hiç ağlamadım, ağlamamalıydım ben babamın kızıydım güçlü olmak zorundaydım çocuklarım için ayakta durmak zorundaydım.

Babaevine gitmeden önce eşim beni hastaneye götürdü sakinleştirici iğne yaptırdı öyle gittik eve, babam henüz gelmemişti hastanede morgtaydı. Ev çok kalabalıktı, herkes vardı bir-tek babam yoktu. O ev ilk defa okadar anlamsız geldi bana. Hatta bi ara bayılmışım ambulans gelmiş sonra kendime geldiğimde babam da geldi,ama cenaze arabasıyla.

Balkondan öylece bakakaldım, tabutun üzerinde İsmail Torlak yazıyordu hala inanamıyordum onun orda olabileceğine.

Aşağı indim hoca yüzünü açtı bende baktım ona son kez, öyle güzeldi ki, bebekler gibi uyuyordu, acıları dinmişti artık.

Allahın huzuruna kavuşmuştu, o artık melek olmuştu, benim koruyucu meleğim.

O an bile ağlayamadım, babam beni ağlarken görürse üzülmesin diye…
O gittiğinden beri doyasıya ağlayamadığım için ara ara sinir krizi geçirip fenalaşıyorum ama bir şekilde hayata uyum sağlamaya çalışıyorum.

Sadece seni çok özledim o kadar, inşallah bigün biyerlerde tekrar buluşuruz sarılıp hasret gideririz

Huzur içinde uyu babam,mekanın cennet olsun.

Elif Torlak Şenoğlu

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Translate »